Bugun...


Yaşar EYİCE

facebook-paylas
KAYNAKLARIN KULLANILMA ŞEKLİ
Tarih: 10-03-2025 11:57:00 Güncelleme: 10-03-2025 11:57:00


Kamunun kaynaklarının belirli bir azınlığın servetini büyütmek için kullanılmasını eleştiren Başkan Tugay, bunun en somut örneğinin de Kur Korumalı Mevduat (KKM) olduğunu belirtti.
Sadece iki yılda bu sistem için Hazine ve Merkez Bankası’ndan tam 48 milyar dolar ödendiğini vurgulayan Tugay, ‘Bu paranın büyük kısmı, zaten zengin olan küçük bir azınlığın cebine aktarıldı.
Oysa bu 48 milyar dolarla 972 bin sosyal konut inşa edebilirdik.
3 milyondan fazla vatandaşımızı güvenli ve nitelikli konut sahibi yapabilirdik.
Ama bu tercih edilmedi.
Konuta bir insan hakkı olarak değil, bir yatırım ve rant aracı olarak bakılıyor’ şeklinde konuştu.
KİLODA DA AVRUPA’YI GEÇTİK
4 Mart Dünya Obezite Günü…
Obezite görülme sıklığı,Türkiye'de yüzde 30'un üzerine çıkmış.
Böylece;
Avrupa kıtasındaki en kilolu ülke konumuna gelmiş olduk.
Türkiye’de bir tek İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı başlı başına önemli bir hastane var.
Birkaç kez, devlet, daha doğrusu Hükümetler Belediye’nin ‘Eşrefpaşa’ isimli bu hastanesine, halkın ifadesiyle ‘çöreklenmek’ istenmiş ama büyük tepki üzerine geri adım atılmış,
İşte bu belediye hastanesine, başvuran bin kişi, yedi ay önce kurulan bu Obezite Polikliniği’nde görevli Uzm. Dr. Hümeyra Amuca ve ekibi sayesinde normal yaşama döndürülmüş.
Yetişkin kadınlarda obezite sıklığı erkeklerden belirgin olarak daha yüksek.
Özellikle ekonomik olarak daha az gelişmiş ve eğitim seviyesinin daha düşük olduğu bölgelerdeki kadınlar obezite açısından daha riskli durumda bulunuyor ve görülüyor.
Aşırı ve yanlış beslenme ve fiziksel aktivite yetersizliği gibi etmenlerin obezitenin en önemli nedenleri olarak kabul ediliyor.
Bu faktörlerin yanı sıra genetik, çevresel, nörolojik, fizyolojik, biyokimyasal, sosyo-kültürel ve psikolojik pek çok faktörün birbiri ile ilişkili olarak obezite oluşumuna neden oluyor.
Obezitenin önlenmesi için obeziteye neden olan bu faktörlerin ortadan kaldırılması ya da tedavisi önemli.
Şunu da paylaşayım:
Cerrahi kararı önce yapılması gerekenlere gelince, hastaya obezite tedavisi konusunda deneyimli bir ekip tarafından yeterli bir süre beslenme tedavisi, fiziksel aktivite artışı, bilişsel davranışçı yaklaşım gibi sağlıklı yaşam biçimi yönetimi ve farmakolojik tedavi uygulanmalıdır.
En az 6 ay süren bu yaklaşımla yeterli kilo veremeyen veya daha önce verdiği kiloyu muhafaza edemeyen hastalarda bariyatrik cerrahi düşünülebilir.
Ancak pek çok obeziteli bireyin yaşamında kilo verme ve geri alma deneyimleri olduğunu da unutmamak gerekir.
Bu nedenle, hastaların geçmiş kilo verme öyküleri ve daha önce denedikleri yöntemler iyi sorgulanmalı, yeni bir kilo verme girişimine başlamadan önce geçmişte başarısızlığa neden olan faktörlerin tespit edilmesine çalışılmalıdır.
Poliklinik, yapılan tetkikler ve boy, kilo, tansiyon ölçümlerinin ardından hastalarının diyetisyen kontrolünde fazla kilolarından kurtulmalarını sağlıyor.
HİKAYE İŞTE!
Rivayet olunur ki; Ödemişte yol yapımımı için uğraşan mühendisler Kel Dağda öyle bir yere gelmişler ki tıkanmışlar, yolu nereden devam ettirecekleri konusunda kararsız kalmışlar.
Oralarda keçi otlatan bir Yörük, bir haftadır hiç çalışma yapılmamasını merak etmiş ve Karayolları ekibinin yanına varmış;
- Hayrola hemşerim. Bir haftadan kelli iş yürütmüyorsunuz?
- Yok çoban kardeş, ‘yolu nerden devam edeceğimiz konusunda’ teknik araştırma yapıyoruz.
Toprak ve kaya örnekleri gönderdik. Tahlillerden sonra planı işleteceğiz. Yörük, yüzünde alaycı bir gülümseme ile ‘Bundan kolay ne var? Toz kireç varsa, ben size hallederim!”
Tahlil sonuçlarını beklemekten canları sıkılan mühendisler. Eğlence bulmanın sevinciyle, ‘Olmaz mı elbette var. Peki ne yapacaz?’ diye sorarlar.
- Şimdi bu kireç çuvalını benim eşeğe yüklücez. Dabanından da delecez. Eşeğe ‘deh’ dedinnen. Hayvan en sağlam, en güzel güzergâhı bilir ordan gider.
Eşek sağlam olmayan yere basmaz.
Kireç ardından döküldükçe, sizde yolu o ize göre yaparsınız!
Mühendisler Yörüğe kireç çuvalını vermiş ve onun çuvalı eşeğe yükleyip, dehlemesini eğlenerek izlemişler.
Lakin 3 gün sonra istedikleri tahlil sonuçları geldiğinde şaşırıp, kalmışlar. Çünkü sonuç Yörüğün eşeğinin izinin aynı istikametini vermiş.
TELAŞIN SONU
Birkaç gün sonra Yörüğün keçi sürüsünü telaşlı telaşlı sürdüğünü görmüşler.
- Çoban Emmi nedir bu telaş?
- 3-4 saate varmaz şiddetli yağmur gelecek. Biran evvel kotaraya varmak dilerim.
Sizin de çadırlar aynı yerdeyse onları hemen sökün aha şu yan bayıra kurun.
Telef olmayın
Mühendisler gülmüş.
- Sen telaş etme Emmi.
Biz Meteorolojiden rapor aldık. Bir hafta yağış yok!
Yörük aynı telaşla hareket ederken, ‘Benden söylemesi arkadaşlar. Gayrısını siz bilirsiniz.’
Gerçekten 4 saat sonra, öyle bir yağmur kopmuş ki, sular seller olmuş. Mühendisler canlarını zor kurtarmış.
Çadırları, malzemelerini sel götürmüş.
Sabah olduğunda ölümden dönen iki mühendis ortak, kısacık istifa dilekçesi yazarak, vermişler;
‘Eşeğin yol, Keçi çobanı Yörüğün Meteoroloji mühendisi olduğu yerde bize lüzum yoktur!’
Tabii bu bir hikaye…
Hikayenin anlatımına ve mühendisler yetişinceye kadar köylünün kendince nasıl bir yol yordam bulduğunu anlatmak için uydurulmuş bir köy efsanesi…



Bu yazı 3763 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Linkedin RSS
YAZARLAR
GAZETEMİZ

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
YUKARI