Daha önce de yazmıştım hatırlarsanız, Kapanacağız, kapanıyoruz, kapandık derken Ansızın kapandık ama ne kapanma, hani uykuda üşüyüp de battaniyeyi yarı belimize kadar örteriz ya, hah işte o şekilde bir kapanma gerçekleşti. Yani yarımız içeride yarımız dışarıda…

Koca ramazan ayını, oruç tutup yattık kalktık bu şekil de atlattık. Ve, bayram sonrası açıldık, ramazan ayında oruç tuttuk zayıflayacağız sandık, bir de baktık ki vay canına kilolar almış tombul tombul olmuşuz. Öyle bir hızla açılmışız ki Covid-19 dan kurtulmuş gibi ortalığa saçıldık..

Ama hala ne aşılar bitmiş, ne de millet tam sağlığına kavuşmuştu.. Bu arada makamda olanların söylediklerine göre ekonomi de ilerlemiş, dünyada bilmem kaçıncı sıraya gelmişiz. Pandemi sürecin de borç içinde yüzen küçük esnafa küçük küçük kurtarma paraları verilmiş söylenenlere göre… Benim tanıdığım en az yüz küsur küçük esnaf dostum o kurtarma paralarına ulaşamamıştı…

Sonra bir şeyler oldu… Bir Sedat Peker şovu başladı. Lop diye Türkiye'nin gündemine oturdu.. Ne covid-19 kaldı, ne esnafa yardım sözleri, ne de ekonomiden bahseden oldu Kaşla göz arasında yine Dolar ve Euro TL.yi vurdu. Lan sanki dünya durdu, sen neymişsin be Peker abi. Devletin çarkına çomak sokmak sana mı kaldı, o kadar video yaptın paylaştın da madalya mı takacaklar sandın. Kırmızı bültenle aranıyor artık adın. Yakalanırsan fena sobe edecekler ona göre..

Ha bu arada muhalefet söylediklerin hakkında araştırma yapılması için önerge vermiş ama AKP ve MHP bu önergeyi reddetmişler.. Yani, kapıldık gidiyoruz bahtımızın rüzgarına gibi.. Yeni yeni haberler geldi bizleri yönetenlerden, ilk önce sağlığın başı bakanından Yaz sezonu açılacakmış, insanlar bunalımdan çıkacakmış Civciv çıkacak kuş çıkacak derken Bir Haziran'dan itibaren her şey ama her şey serbest olacakmış Ya ya ya şa şa şa sağlığın başı bakanım sen çok yaşa…

Maskeler atılacakmış, millet doya doya birbirine sarılacakmış Çayır çimene koşar adım ulaşılacak, sere serpe yayılabilecekmiş, kahvehaneler, pastaneler dolacakmış. Plajlar da, "Bikini"liler "Mayo"lularla, "Yokini"liler de "Haşema"lılarla kapışacakmış…

Anlayacağımız bizleri yöneten kim varsa yaz sezonu süresince yorgunluk atacaklarından dolayı covi-19'u da tatile çıkartacaklar. Bu arada taptaze bir haber daha sıkıştırayım şuraya, Cumhurbaşkanı müjdeyi verdi, 3 kuyudan Petrol fışkırmış, köşeyi döndük sayılır. İnşallah Karadeniz de bulunan Doğal gaz gibi değildir. Nedenini bilmem ama Cumhurbaşkanı ne zaman müjdeli bir haber verse sonucu hüsran oluyor da. Neyse bu ötekilere benzemez inşallah… Dönelim konumuza; Yaz dediğin nedir ki göz açıp kapayıncaya dek geçer gider, gider de, bu arada yaz sıcağından farkında olmadan giden gitmiş kalan sağlar bizimdir derken, yaz bittikten sonra bir bakmışsın ne covid-19 gitmiş ne de pandemi bitmiş ikisi birden sürpriiiz diyerek karşımızda dururlarmış. Ne olacak, tabi ki her şeyi sil baştana geçeceğiz. İkinci doz aşısını olamayanlar hala beklerken, bize 3. doz aşıya geçtik diyeceklerdir. İyi güzel de 2. aşıyı bulamayanlar 3. doz aşıyı nereden bulacaklar öyle değil mi. Nihansın dideden ey mesti nazım, aşı olmayan yaşam bana ne lazım diyerek Yeni pandemi günlerine yelken açacağız, Ve bu masal bilmem kaç yıl daha böyle devam edip gidecek. Sonra; sonrası malum, Ya hep birlikte güzel günler görecek, ya da artık bu solan bahçe de bülbüllere yer yok diyerek koro şarkılar eşliğinde hep birlikte öleceğiz..

Her şey bir yana sağlığınıza dikkat edin…