Neymiş sayın iç işleri bakanı, Sosyal medya ve Tv'lerden uzaktan eğitim gibi depremlerden korunmak için "Çök, eğil, kapan" tatbikatı yaptırdınız, aklınızca milleti olası bir depreme karşı eğittiniz.

Demek ki öyle olmuyormuş değil mi, gerçeği görünce çuvalladınız, çaresiz ve aciz kaldınız. Davulun sesi uzaktan hoş gelirmiş lakin Depremin sesi öyle hoş gelmiyormuş..

10 koca şehir kasaba ve köyleri ile harabeye döndü. Hiç aklınıza müteahhitleri sorgulamak, yapılan binaları denetlemek gelmedi...

Deprem toplanma alanlarına AVM'ler, yatın yuvarlanın diye Millet bahçeleri yaptınız, depreme dayanıklı evler yapmayı akıl edemediniz. Diyeceksiniz ki, o işler Belediyelerin görevi, iyi tamam Belediyelerin görevi olabilir ama o Belediyelerin önüne bizden değilsiniz diyerek set koyan, her türlü zorluğu çıkarıp çalışmalarını engelleyen sizler değil misiniz?..

Yazacak çok şey var da, şu an acımız büyük...

Her işiniz kata kulli. Yatacak yeriniz yok vallahi....

Binlerce insan yaşamını yitirdi, Binlerce insan yaralı, Binlerce ev yıkıldı, Siz hala uzaktan bakıyor din, iman, Allah, peygamber diye diye suçunuzu yükleyecek bir şeyler arıyorsunuz. 20 yıldır gerçekçilikten uzak, hep mağdur edebiyatı yaparak, yalan dolanla bu günlere geldiniz. Şu bir gerçek ki; siz bu ülkeye depremden çok daha fazla zarar verdiniz...

Daha Deprem için toplanan vergileri sormuyorum, nerede, nereye gitti, kimlere dağıtılıp peş keş çekildi diye...

Bu son felaket mağduru vatandaş kim bilir kaç yıl evsiz barksız çadır ve konteynerler de yaşayacak...

Artık şapka düştü kel göründü, bu son felaket maalesef sizin de defterinizi dürdü..

Şaka gibisiniz...