Bugun...


Berrin Berber

facebook-paylas
Mutluluğa giden yol… 25-03-2023
Tarih: 25-03-2023 12:07:00 Güncelleme: 25-03-2023 12:07:00


Mutluluk aslında herkesten bağımsızdır. Kişi, birey olmayı başarırsa aradığı mutluluğa erebilir. Çünkü gücünü yalnızca kendi varlığından alır.

Kavramların birbiriyle karıştırıldığını göz önünde bulundurarak önce mutluluğun ne olup olmadığını açıklayalım. Sonra da düşünelim, gerçekten mutlu muyuz diye.

Bir ihtiyacımızı veya gündelik arzumuzu gidermeye ‘haz’ diyoruz. Sevdiğimiz bir yemeği yemek, sabahleyin keyif kahvesi içmek, okuduğumuz kitaptan zevk almak gibi. Bunların hepsi duyusal hazlardır. Tabi ki zevk olmadan yaşanmaz.

Fakat hazlar sürekli ya da kalıcı değildir; durmadan yenilenmesi gereken dışsal bir uyarıcıya bağlıdır. İnsanın kalbine ve aklına bağlı, süre ile sınırlı olmayan, dış etkenlerden bağımsız, tamamen içsel bir tatmine ihtiyacı vardır. İşte bu kalıcı hazza ‘mutluluk’ denir.

Epiküros, maddi varlıklara ve zevklere doymuş insanlar için ‘daha az, daha iyidir’ görüşünü ortaya atar. Antikçağ filozoflarına göre ‘basiret’, doğrulukla seçmemize, ayırt etmemize ve hüküm vermemize yarayan akıl erdemidir. Örneğin cesaret, korkaklık ile gözü karalık arasındaki doğru noktadır.

Osho bir kitabında, cesaret kelimesinin latincede ‘kalp’ anlamına gelen ‘cor’ sözcüğünden geldiğini belirtir. Cesur olmak güçlü bir yürekle yaşamak demektir. Geçmişi bırakıp, geleceğin yaşanmasına izin vermektir. Mutluluktur, en büyük cesaret...

Çin geleneğinde ise ‘ahenk’tir mutluluğa giden yol. Stoacılar, mutluluğu iki şekilde değerlendirir.

Birincisi: Bize bağlı olan şeyleri değiştirmeye çalışabiliriz. İş değiştirmek, uyumsuz bir evliliği sonlandırmak gibi. Çünkü bunları gerçekleştirmek elimizdedir. İkincisi: Bize bağlı olmayan şeyleri yani kaderin önüne geçemeyeceğimiz durumları olduğu gibi kabulleniştir. Kaza sonucu sakat kalan kişinin hayata küsmemesini örnek verebiliriz. Antik çağdan günümüze tüm bilgeler, sosyologlar, filozoflar, hep aynı noktayı vurgular: mutluluk içsel özgürlüktür, özerkliktir, kendin olabilmek ve kendini yaşayabilmektir. İnsanın içinden gelir; hiç kimseye, hiçbir şeye bağlı değildir.

Erich Fromm, pek çok eserinde mutluluğun kaynağının “gerçekten sevmekten” geçtiğini söyler. Sahip olduklarımızın bizi mutlu etmeyeceğini, aksine bunun sadece kişisel ihtiraslarımızı tatmin edeceğini belirtir. Sahip olma duygusuyla yaşayan insanlar, sahip olduklarını yitirdiklerinde bir hiçtirler. Olmak ise, her şeyden, herkesten bağımsızdır. Kişi, birey olmayı başarırsa aradığı mutluluğa erebilir. Çünkü gücünü yalnızca kendi varlığından alır.



Bu yazı 844 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Linkedin RSS
YAZARLAR
GAZETEMİZ

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
YUKARI