Bugun...


Celal DEMİR

facebook-paylas
İstanbul ve Bakırköy… 31-01-2023
Tarih: 31-01-2023 10:25:00 Güncelleme: 31-01-2023 10:25:00


Ne yazsam ne yazsam diye düşünürken aklıma bizim eski Bakırköy ile İstanbul’un trafik çilesi geldi. Eski Bakırköylü ne demekse, bir vakitler biz, birileri için, öyle denildiğini duyardık... Ama heyhat ki heyhat!

Nerede o eski Bakırköy? Kimler geldi kimler geçmedi ki Bakırköy’den…

Ah Benim İstanbul'umun, tarihi koynunda yatıran, Ahırkapı'dan Mevlanakapı'ya kadar, Silivrikapı'dan Topkapı'ya kadar, Edirnekapı'dan Azapkapı'ya kadar, İstanbul'u bütün Trakya'dan, bütün Avrupa'dan korumuş, koruyacak Bakırköy'üm...
 Fetih vakitlerinde, İskitlerin torunu Romalıların geldiğinde, Dünya İmparatorluğunun İstanbul Liman Kenti görevi gören Bakırköy'üm...
 İstanbul'u fetheden Mübarek Fatih'in Ordugahına sırtını dayadığı Bakırköy. Ortalığı kasıp kavuran 31 Mart İsyancılarının gömleğine, Selanik'ten gelen yiğitleri, o yiğitlerin arasına sızmış dinsizleri, masonları, kopukları da bağrında barındırma lütufkarlığı gösteren Bakırköy...
Kırgızdan Şah Senemleri, Kafkastan Deli Sinemleri, Kırım'dan Ateşdöken Aybikeleri, Çerkezden Aygül Hatunları haremi şahanenin yazlıkları konakları sıfatıyla barındırmış, arındırmış, aklamış paklamış, devlet katna sürmüş Bakırköy'üm...
Aradan vakitler geçti. Belki kaç on mevsim, kaç on kış ve bahar, kaç on yaz ve güz geldi geçti ve bu sefer de biz demeye başladık birileri için;

Eski Bakırköylü, diye...
Tarık Akan ve Müslüm Gürses'i, rahmetli Suna Pekuysal'ı da dahil edin Bakırköy'e. Suna Hanımın kızmaları için, taa 20 - 30 hatta 40 kilometreden gelenler bilirim. Ne kadar geçimsiz ve kızgın görünürse, biliniz ki, o kadar tatlı bir Hanım Ablaydı herkese... Öğretici, şefkatli, rahmetli..
 Rahmetli Adile Hanımefendi gibi, Bakırköy'ümüzün bu yediveren gülü de, yakın tarihte aramızdan ayrıldı...
 
Rahmetli Cem KARACA. Yahu bu uzaktan çirkin sandığım adamın, yakından hem güzel, hem de çok güzel, hem çok tatlı olduğunu gördüm. Doyurucuydu konuşmaları. İrfan akıyordu kelamının her hücresinden. Annesi Ermeni Türk'ü Toto Hanımefendi, babası Azerbaycan Türk'ü Muammer Bey (Meşhur Cibali Karakolu'ndaki Muammer Bey) olan Cem KARACA, hem devrimci, hem dindar, hem Türk, hem insan, hem herkes ve hem hiçbiri idi...

İşte böyle bir Bakırköy…

Ya İstanbul…

Yıllardır konuşuruz dururuz, mega kent İstanbul’un kanayan yarası trafik sorunu nasıl çözülür diye…

Ancak bugüne kadar bu sorunu bir santim bile yerinden oynatamadık bu kadar ulaşım araçları yapılmasına rağmen. Çünkü her geçen gün aldığı göçlerle ve içinde barındırdığı mültecilerle büyüyor İstanbul…

Uluslararası bir navigasyon şirketi bir araştırma yapmış. İstanbul dünyanın en yoğun beşinci, Avrupa’nın ise en yoğun ikinci trafiğine sahip şehri oldu. Dünyada trafik yoğunluğu en yüksek şehir Rusya’nın başkenti Moskova oldu. Hindistan’dan Mumbai ikinci en yüksek yoğunluğa sahip olurken, Bogata (Kolombiya), Manila (Filipinler), İstanbul (Türkiye) sırasıyla yoğunluğu en fazla olan şehirler oldu. Avrupa’daki yoğunluk sıralamasında ise Moskova yine zirvede yer alırken, İstanbul İkinci, Kiev üçüncü, Novosibirk dördüncü ve Odessa beşinci sırada yer aldı.

İstanbul’da normal şartlarda 30 dakikada kat edilen bir mesafe trafik olduğu zaman yüzde 51 oranında artıyor ve 45 dakikanın üzerine çıkıyor. İstanbul’da tarfiğin en yoğun olduğu saat ise Cuma 18.00 olarak kayıtlara geçti.

Evet İstanbul trafiğinde hal böyle iken, mega kent İstanbul için büyüklerimiz bir zamanlar “Taşı toprağı altındır” deyimini kullanırlardı.

İstanbul için o tarihlerde söyleyenler bugün artık aynı şeyleri söyleyebiliyorlar mı?

 


 



Bu yazı 1466 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Linkedin RSS
YAZARLAR
GAZETEMİZ

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
YUKARI