Dört bir yanımız alev alev…

Bir yandan Suriye, Irak, diğer yanda Yunanistan ve Ermenistan…

Ülke neredeyse kuşatılmış vaziyette.

Hele korona salgını ise ayrı bir bela…

Tüm bu gelişmelere rağmen güzel ülkemizin içi ise fokur fokur siyaset tartışmaları tu kaka devam ediyor.

Yok senin ışığın yanıyor yok benim ışığım yanıyor, ne kadar fuzuli bir ışık kavgası…

İster iktidarda ister muhalefette olsun, politikacıların görevi, halkı germek değil, rahatlatmak olmalıdır.

Ama görüldüğü kadarı ile bunun tam tersi yaşanıyor ülkemizde.

İktidar ve muhalefete mensup bazı politikacılar, hayli sert söylemleri ile telafisi na mümkün büyük gerilimler yaratıyorlar.

İsteyerek ya da istemeyerek, halk arasında kutuplaşmalara neden oluyorlar.

Çünkü iktidar partisi de muhalefet partileri de kendilerine destek veren milyonlarca vatandaşı temsil ediyor.

O nedenle, politikacılar gerginlik yaratacak veya yaşanan gerginlikleri daha da artıracak tavır ve söylemlerden kaçınmaya özen göstermelidir.

Çünkü Türkiye’de yaşayan insanlar artık huzur istiyor.

Yani, her ülkede yaşayan insanların istediğini…

O nedenle, iktidarıyla, muhalefetiyle politikacılara düşen, huzurun sağlanması için el ele vermektir.

Çünkü bu ülkenin insanları geçmişten günümüze kadar süregelen huzursuzluktan bıktı, usandı.

Dileriz, Türkiye artık kavganın değil, huzurun hüküm sürdüğü bir ülke haline gelir.

Dileriz, fedakar ve cefakar Türk insanı artık yaşadığı bu ‘zorunlu stresten’ biran önce kurtulur.

Çünkü bazı siyasetçilerin, salt benim gerçeğim doğrudur düşüncesi hangi fikirden olursa olsun bence çok yanlıştır. Tarih kitapları kendi doğrusunun salt gerçek olduğuna inanan insanlığın başka düşünceleri acımasızca suçlamasıyla doludur...

İnsanların kazıklar üzerinde öldürülmesi, ateşlerde yakılması, engizisyon mahkemelerinin cellat acımasızlığı hep bu düşünceden doğmuştur.

Evet, arkadaşlar;

İyilikten, güzellikten yana her adımı, her eylemi; her sözcüğü, daha çok insana yaymak, insanca yaşamak, hayallerimizi yaşatmak için bire bir dayanışmanın, paylaşmanın hesabıyla artık meşgul olmalıyız.

Çünkü artık bu millet huzur istiyor…

Kalın sağlıcakla…