Sinan Ateş 1984 doğumlu akademisyen ve siyasetçidir. Hacettepe Üniversitesi'nde öğretim üyeliği yaptı ve 2019-2020 yılları arasında Ülkü Ocakları genel başkanlığı görevinde bulundu. 30 Aralık 2022 tarihinde Ankara'da uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Wikipedia’ya girdiğimiz zaman tam yukardaki sözcüklerle tanımlıyor Sinanı, yabancı tandanslı internet ansiklopedisi böyle tanıtıyor. Türkiye gibi vicdanın, vefanın az gerisinden gelen ülkelerde değerlerimizin kıymetini öldükten sonra anlıyoruz örneğin Adnan Kahveci, Recep Yazıcıoğlu, Muhsin Yazıcıoğlu …

  Sinanı 30 Aralık Cuma namazı sonrası adi bir torbacı çetesine katlettirdiler. Tarihinde ilk defa bir Ülkü Ocakları Genel Başkanı öldürüldü ve işin acı olan kısmı Sinanı bir terör örgütü yada yabancı bir istihbarat örgütü katletmedi; karşı karşıya gelseler Sinanın gözünün içine bakamayacak, Sinanın sesini telefonda duyabilecek kadar yüreği olmayan esrar torbacıları öldürdü Sinanı. 

   Cinayeti işleyen çeteye İstanbuldan Ankaraya gelişine kadar iki polisin “ kılavuzluk” yaptığı ortaya çıktı bu polis ve torbacılarla beraber Mhp ile Ülkü ocaklarında yöneticilik yapmış toplam on yedi kişi tutuklandı, tetikçi hala aranıyor. 

   Mhp hariç Hdp dahil Türkiyedeki tüm siyasi partiler  bu adi katliama tepki gösterdiler ve taziye yayınladılar. Kemal Kılıçdaroğlu olayı ciddi olarak takip ediyor ve gündemde tutuyor. 

  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan aileyi arayarak taziyede bulundular ve ucu nereye dokunursa dokunsun cinayeti aydınlatma sözü verdiler. Gerçektende polis teşkilatımız ve adliye ciddi olarak çalışıyor onlarca insanın ifadesi alındı, operasyonlar yapılıyor ve bir hayli tutuklu var. Aile evlatlarının kanının yerde kalmayacağı konusunda devlete ve Cumhurbaşkanımıza güveniyor . 

   Cenazede Sinan Ateşin iki küçük yavrusunun “ baba seni unutmayacağız “ haykırışları ve çığlık çığlığa ağlamaları milyonların vicdanını kanattı, Sinanın katliam emrini verenler bu iki kız çocuğu yavrumuzun ahından perişan olacaklar. Katliamın planlayıcıları sizi yetim kalan o iki küçük yavrunun, dul kalan kardeşimizin ve gözü yaşlı anne babanın ahı kahredecek buna emin olun. 

    Türk devletinin yıllardır yılmaz savunucusu olan ülkücülere bu devlet Muhsin Yazıcıoğlunu koruyamayarak ve cinayetini aydınlatamayarak borcunu ödeyemedi. Ülkücüler şimdi öldürülen yolbaşçılarından Sinanın suikastinin aydınlatılmasını bekliyorlar. 

 Bu cinayeti aydınlatmak devletin namus borcudur, devlet adaleti uygulayarak vatandaşlarına bu borcu ödemek zorundadır.

   Sinan’a bir taziyeyi çok gören kişiliksizleri ve satılmışları tarih ve biz unutmayacağız.