Bugun...


Hayrettin ERTEKİN

facebook-paylas
ATATÜRK MODELİ İLE TÜRKİYE… (6) 04-07-2022
Tarih: 04-07-2022 09:59:00 Güncelleme: 04-07-2022 09:59:00


Balkanlar ,Kafkaslar , Anadolu ve Orta Doğu bölgelerinde genişletilmiş Sevr haritası doğrultusunda oluşturulacak küçük devletçiklerin ,gene İstanbul merkezli bir bölgesel konfederasyon planı çerçevesinde toparlanması düşünülmüştür . Dörtlü konfederasyon ile , Birleşik Krallık dünyanın merkezine el koyarak , orta alana başka emperyal güçlerin girmesini önlemeye çalışıyordu . Ne var ki , İngiltere ve Amerika ikilisini kullanan Siyonist Yahudiler Atlantik emperyalizmi üzerinden geleceğin Büyük İsrail İmparatorluğunun temellerini de atıyorlardı . Siyonist lobiler iki Atlantik gücünü kullanırken , İngiltere’nin Yakın Doğu Konfederasyonu benzeri bir başka bölgeselleşme projesini , Amerikan emperyalizmi Büyük Orta Doğu projesi adı altında , ikinci dünya savaşı sonrasında devreye sokuyordu . Amerikalıların Büyük Orta Doğu deyimi ile kast ettikleri merkezi alanda Yahudiler ,İngiltere ve ABD üzerinden Büyük İsrail Federasyonunu kurabilmenin arayışı içerisine giriyorlardı .Böylece , kara Avrupası’na karşı Atlantik okyanusunun iki yakasında örgütlenen Atlantik emperyalizmi , Siyonist Yahudi lobilerini de yanlarına alarak dünyanın merkezi alanında fethe çıkıyorlardı . Zamanında Osmanlı devletinin İstanbul’u fethetmesi gibi ,Atlantik emperyalizmi ve Siyonizm ittifakı da merkezi alanın bütün bölgelerini ,yeni bir Balkanizasyon süreci içerisinde içeriden ele geçirerek fethediyorlardı .Dünya egemenliği için zorunlu olan merkezi bölgenin ele geçirilmesi ve diğer emperyal güçlere karşı korunması Siyonizm ve Atlantik ittifakının temel dayanak noktası olarak öne çıkıyordu .

​Osmanlı sonrası merkezi bölge kendi haline bırakılsa ya Abbasi ,ya da Emevi imparatorlukları gibi bir büyük İslam imparatorluğu kurulur , veya Osmanlı sonrasında da tıpkı Selçuklu hanedanı gibi bir başka Türk asıllı hanedan ,merkezdeki Türk hegemonyasını sürdürebilme doğrultusunda devletin başına geçebilirdi . Ayrıca bölgenin kuzeyinde yer alan Rusya ,Orta Doğu’ya inerek merkezi coğrafyanın mutlak hakimi konumuna gelebilirdi . Orta Avrupa’nın büyük gücü olarak Almanya’da yeni bir emperyal güç olarak milli politikasını Ostpolitik adı altında doğu politikası biçiminde belirlediği için , batı Avrupa ve Atlantik üstünlüğüne karşı , doğu Avrupa üzerinden yeni bir Avrasya egemenliğini gündeme getirebilirdi . Bu yüzden ,Osmanlı hinterlandının Ruslara , Almanlara , Araplara ,Türklere, İranlılara ya da doğulu Asya güçlerine bırakılmayacak şekilde yeniden yapılandırılması gerekiyordu . İngiltere bu doğrultuda Osmanlı sonrası bölge haritasını hazırlamış , ikinci dünya savaşı sonrasında merkezi coğrafya ya gelen Amerikan emperyalizmi hem kendi hegemonyasını kurmuş, hem de kendi sırtı üzerinden gelecekte bölgenin egemeni olmaya soyunmuş olan Siyonist İsrail’in kurulmasını sağlamıştı .İngiltere ve Amerika yeni bir Bizans projesi ile İstanbul’u bölge merkezi yapmaya çalışırken , İsrail kutsal topraklar üzerinden dini kullanarak Kudüs’ü hem bölgenin hem de dünyanın merkezi ilan ederek , kendisini gelecekteki dünya imparatorluğunun tam da merkezine oturtuyordu . Dünyanın en güçlü kapitalist ve Siyonist lobileri İsrail merkezli olarak harekete geçirilerek , Siyon krallığının oluşturulması planı doğrultusunda bir üçüncü dünya savaşı senaryosu , küresel sermayenin kontrolu altındaki terör örgütleri aracılığı ile merkezi coğrafya da bulunan bütün devletlerin üzerine doğru yönlendiriliyordu Orta Doğu’da bulunan İslam devletleri parçalanarak Arapların hegemonyası kırılırken , Türkiye’nin güneydoğu bölgesinde yeni bir ulus devlet yaratılarak ve Türk hegemonyasına karşı kullanılarak, gelecekte yeni bir Türk yapılanması da devre dışı bırakılmak isteniyordu .Türklerin anavatanı Anadolu üzerindeki Türk varlığı ortadan kaldırılarak , bölgedeki Türk toplulukları geldikleri Orta Asya bozkırlarına doğru geri gönderilmek isteniyordu . Arapların parçalanması , Türklerin geri gönderilmesiyle birlikte Hırıstıyanlar Yeni Bizans ve Yahudiler de Büyük İsrail projelerini merkezi alanın bölgeselleşmesi doğrultusunda uygulama alanına getiriyorlardı .Böylece yirmi birinci yüzyıla doğru yeni bir dünya düzeni kurulurken merkezi alanda bu tür bölgesel projeler öne çıkarılıyordu .

​Merkezi coğrafya bölgesinin tam ortasında yer alan Türkiye Cumhuriyeti , bu bölgenin geleceği için hazırlanan bütün emperyal ve Siyonist projelerin hedefi konumuna getirilerek ortadan kaldırılmak isteniyordu . Türkiye’nin müttefiki olan bütün batılı ülkeler Türk devletinin sınırlarını tanımayarak ,ülkenin gelecekte kendi projeleri doğrultusunda farklı bir yapılanmaya yönelmesi için ,ellerinden gelen bütün baskıları ve kışkırtmaları birbiri ardı sıra devreye sokmaktadırlar . Türk devleti öncelikle merkezi alan ile ilgili bütün bölgeselleşme projelerini dikkatle takip ederek ,kendisi için tehdit sayılabilecek girişimleri öncelikle önlemek durumundadır .

 

 

 



Bu yazı 2722 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Linkedin RSS
YAZARLAR
GAZETEMİZ

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
YUKARI