Selin Ciğerci’nin başına gelenlere çok üzüldüm. Belki konuyu bilmeyenler ya da takip etmeyenler vardır. Onun için tekrar yazmak isterim. Konyalı olan, binlerce kadın çalışana istihdam sağlayan, binlerce kadına kişisel bakım konusunda hizmet veren sosyal medya fenomeni ve iş kadını Selin Ciğerci’nin Konya şubesi açılmadan kapandı. Hem de birkaç kendini bilmez yüzünden. Yeni şubesinin açılışı için Konya’ya giden Ciğerci hiç beklemediği bir tepki ile karşılaştı. Mekanın önünde toplanan kalabalık “Seni Konya’da istemiyoruz, defol git buradan” sloganları ile nefretlerini kustu. Anlayamadığım şey şu, bu kadın size ne yaptı? Neden transseksüel bir birey diye kadını dışlıyorsunuz? Bu devlet kadına pembe kimlik vermiş. Gerisi sizi ne bağlar? Özel hayatı, kişisel seçimleri, tercihleri, yönelimleri kimi ilgilendirir? Adı üstünde ÖZEL hayat! Onun da bir ailesi var. O da bir can taşıyor. Misafirperverliği ile tanınan Türk insanına bu tavır yakışıyor mu?

KİMSE IRKINI SEÇEMEZ!

Peki ya geçtiğimiz günlerde Bursaspor’un Diyarbakır’ın temsilcisi Amedspor’a yaptığı saygısızlığa ne demeli? Binlerce kürt (böyle demekten de nefret ediyorum, insanları yine kalıba sokmuş oluyoruz olumlu anlamda kullansak bile) kardeşimizi katleden yaratıkların pankartlarını açarken? Sahaya yabancı cisimler atıp futbolcuları yaralarken neden sporun adını kirlettiniz? Depremden çıkmış bir ilin sporcularını aşağılarken derdiniz neydi? Kimse milletini, ırkını, dinini, rengini, dilini, yönelimini, ekonomik durumunu, ailesini, dış görüntüsünü seçemez. Lütfen böyle şeyler için insanları dışlamayı bırakın artık. Depremden hiç ders almadınız mı? Bu dünya kime kaldı? 3 günlük dünya için değer mi bu kadar birbirimizi hor görmeye? Ey insanoğlu, kardeş kardeş yaşamak ne güzelken neden bu hırs?

“65” FİLMİNE GİDİN

Geçtiğimiz günlerde Mecidiyeköy’de bulunan Biletinial Torun Center Sinemaları’nın organize ettiği, başrollerinde Adam Driver ve Ariana Greenblatt’ın yer aldığı, Sony Pictures yapımlı bilim kurgu filminin ön gösterimine gittim. Pek bilim kurgu seven biri olmamama rağmen filmi beğendim. Dinozorların meteor teorisiyle nasıl yok olduğuna şahit olmak garip bir histi. Ormanın içinde bir çıkış yolu ararken neyle karşılacağını bilmemek hele ki dinozorların dünyasında insanı gerçekten ürkütüyor. Sessiz Bir Yer(A Quit Place) yazarlarından Scott Beck ve Bryan Woods tarafından yazılıp yönetilen filmi, kesinlikle tavsiye ederim. 65 milyon yıl önceki dünyada kızı ile hayatta kalabilmek için destansı bir maceraya atılan Mills’ın duygusal bir travması bulunuyor. Hastalık yüzünden kızını kaybeden ve kızının iyileşmesi için her şeyi yapmaya hazır olan bir babanın yeni bir evladının olması ve onu kurtarmak tekrar canını tehlikeye atması beni etkilemedi desem yalan olur. Ya görüyor musunuz? Bilim kurgu dinozor filmine bile duygusal açıdan bakıyorum. Başak burcu olmak demek, neden bu kadar duygusallık gerektiriyor ya? Of! Bıktım! Ayrıca efektlere bayıldım ya. Adamlar bu işi yapıyor. Bizden sinema konusunda kaç sene ilerideler. Onu da siz hesaplayın artık. Tabi bu filme gittikten sonra…