Söylenecek çok söz vardı
Konuşmakla hiç bir şey çözülmüyordu. Düşmanlar bu sefer kafalarına koymuş;
Vatan topraklarımızı haritadan,
İsmimizi dünyadan silip atmayı deneyeceklerdi.
Öylesine kin, öylesine nefret kaplamıştı ki yüreklerini
Koca bir çınar gibi kökü yüzyıllara dayanan bir medeniyeti yok etmenin hiç de kolay olmayacağını tarihe baksalar öğrenirlerdi.
Kolay değildi TÜRK adını yok etmek, kolay değildi TÜRKÜN VATANINA ÇÖKMEK.
Sömürdükleri zavallı insanlar gibi zannettiler bizi halbuki TÜRKÜN kim olduğunu, ne olduğunu biliyordu dedeleri.
Birazcık onları dinleselerdi böyle bir şeye asla cesaret edemezlerdi.
"Hasta!" dediler "Çöküp üstlerine, basarız gırtlaklarına" diye düşündüler
"Bir ölüp bin dirilenlerin adıdır TÜRK" işte bu söz akıllarına bile gelmedi.
İşgal ettiler topraklarımızı, ölümle korkutma gafletine düştüler belli ki ataları "Türk’e kefen biçenin ölümü korkunç olur!" sözünü onlara söylememişti.
Yalınayak düştüler yollara!
Açlığın, sefaletin; VATANSIZLIKTAN çok daha şerefli olduğunun farkındaydı ATALARIM.
Rehberimiz mavi gözlü devdi.
Eliyle ufku gösterdi
"BEN SİZE ÖLMEYİ EMREDİYORUM!"
Düşmanın peşine düşerken MEHMETÇİK ölümü değil şehadeti düşlemekteydi.
Kanlarıyla suladılar bu toprakların her zerresini ve onları MEHMETÇİĞİN kanında boğdular.
Söke söke kazandığımız bu topraklara "TÜRKİYE" adını koydular.
Al kanlarının üzerine düşen hilali BAYRAĞIMIZ diyerek gökyüzüne asıp dünyaya duyurdular.
Başımız dik, alnımız ak!
Bir kez daha gördü dünya; TÜRKÜN adının dünyadan, VATANININ coğrafyadan silinemeyeceğini.
Akıllarda bir soru
Bu ülke nasıl yönetilecekti?
MUSTAFA KEMAL 28 Ekim akşamı
karar verdi ve
"BEYLER! YARIN CUMHURİYETİ İLAN EDECEĞİZ!" dedi.
Özgürlüğe aşık bu kahraman millete yakışan yönetim şekli elbette ki CUMHURİYET'ti.
Başta M. KEMAL ATATÜRK ve SİLAH ARKADAŞLARI olmak üzere bu toprakları bize VATAN kılan ve bunun için canını feda eden tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.
MEKANLARI CENNET OLSUN
CANIM TÜRKİYEM NİCE ÖZGÜR YÜZYILLARA
Saygılarımla