Bir kişinin yanında çalışırsınız…

Danışmanısınızdır veya başyardımcısı veya her hangi bir çalışan…

Yanında çalıştığınız kişi ile aranızda yönetsel sorunlar çıkabilir…

Açıkça söyler çıkarsınız. Bu anlaşılır ve iyi de karşılanacak bir konudur…

Ama hiçbir zaman ikili ilişkilerinizi ve  özel ilişkilerinizi paylaşamazsınız…

Bu siyasette de böyledir, özel sektörde de yani çalıştığınız her yerde…

Hele hele çalışırken gördüğünüz bir şeyi yıllar sonra anlatmaya kalkarsanız en hafif deyimle ayıp olur.

Şimdilerde siyaset sahnesinde iki yeni parti var. İkisi de Ak Parti hükümetlerinde yüksek görevlerde bulunmuşlar…

Bugün konumuz Gelecek Partisi’nin Kurucu Genel Başkanı Ak Parti döneminin başbakanı Davutoğlu…

Elbette bu anlatılanlar tek taraflı bir yanlış değil…

O zaman bir şey birbirlerine söylememişler, şimdide  top ateşine tutuyorlar…

En ateşli  tartışma Davos daki “one Miniut” ile başladı

Davutoğlu diyor ki;;

* Sayın Erdoğan bu konuşmasında maalesef gerçeği söylemiyor. Yazık, Davos'ta neler yaşadığımızı ikimiz de yakinen biliyoruz. Bizim geçmişimiz, mücadelemiz, fikirlerimiz ayan beyan ortadadır.

* Sayın Erdoğan bizi hangi konuda eleştirmek istiyorsa eleştirsin. Bunda hiçbir mesele yok. İşte arşiv orada. Davutoğlu ve İsrail diye arayınca neler çıktığını herkes görebilir.

* O tarihlerde yandık bittik diyenlerle en büyük kavgayı biz verdik biz. O gece Davos'ta ve Türkiye'de birileri “yandık bittik” diye yakınırken başdanışman olarak Şimon Peres'in özür dilemesi için arka kapı diplomasisini bizzat yürüttüğümü ve bu özrün benim şahsi telefonumdan gerçekleştiğini kendisi de biliyor.

* Nitekim o özür beyanından sonra Davos'taki ve ülkemizdeki atmosfer tümüyle değişti.

* Davos'tan İstanbul’a dönerken arkadaşlarımızla birlikte Sayın Erdoğan’ın halka hitap ettiği konuşmayı yazarken mealen şu ifadeleri kaleme alan da bendim: “Bundan sonra biz şu veya bu ülke ne düşünüyor diyerek hareket etmeyeceğiz; diğer taraflar Türkiye ne düşünür diye düşünmek zorunda kalacaklar”

* Sayın Cumhurbaşkanı o gecenin şahitlerinden bahsediyor. Allah da millet de bizim hiçbir zorluk karşısında “yandık bittik” demediğimizi bilir.

* Şubat sonunda Suriye'de onlarca askerimiz şehit olduktan sonra kim size “Aman yanarız, biteriz Putin'i hemen biz arayalım, sonra da ayağına gidelim, Ankara'da bir haftadır reddettiğimiz ne kadar madde varsa Moskova'da kabul edelim” dedi. Buna bir cevap verin.

XXX

Elbette tartışma bu kadar la kalmıyor.

Galiba daha çok sürecek.

Bu tartışmalar her iki tarafı da yıpratıyor.