Bugun...


Yaşar EYİCE

facebook-paylas
TAHAMMÜL AZALDI!
Tarih: 13-05-2024 06:26:00 Güncelleme: 13-05-2024 06:26:00


Güzelbahçe’de yaşadığını belirten Bilgin Önder kısa ve öz yorum yapmış: ‘Bugün hava yine kapalı gri ama hayallerimiz bir bahar!’ Hoşlandım, keyif aldım bu cümleden… Çok şey anlatıyor… Ispartalı Emekli Öğretmen Sahinur Talay da benzer bir yaklaşımda bulunuyor: Sahinur Talay, ‘Sen yüzünü güneşe dön, düşünme kara bulutları! Geliiir, geçer bereket olur!’ diyor,.. Ama; İnsanın gönlü yorulduysa, dünyanın bir önemi kalmıyor!’ diyenler de var. Sevgili Kardeşim Emine Elat da şöyle diyor: ‘İnsanın bilgisi arttıkça cahile tahammülü azalır! Görgüsü arttıkça kalabalığa sabrı tükenir. Vicdanı nispetinde haksızlıktan rahatsız olur. Bilgili, vicdanlı, geniş ufuklu, nezaket sahibi insanlar vasat ortamlarda nefes alamazlar!..’ Özetle bu tip insanlar da var içimizde…

NASIL OLMALIYIZ?

İzmirli olduğumuza göre şehrimizden söz edelim. Farkındasınız, ulusal medya İzmir’e hep es geçiyor. Anlı şanlı televizyonların yorumcularına bir bakın İzmir’den söz ediyorlar mı? Bazen sıkışınca, birkaç satırı o da olumsuzlukları satır aralarına parantez açarak serpiştiriyorlar. Sanki Manisa’nın mesir macununu saçıyorlar. Önce insanımızdan söz edeyim. Şair nasıl anlatmış? Anımsatayım: ‘Deniz gibi olmalı insan! Bazen dingin, Bazen köpürmeli, İçindeki fazlalıkları atabilmeli… Bazen mavi olmalı. Bazen gri. Deniz ve gökyüzünün muhabbeti gibi olmalı. Bazen susmalı. Bazen ağlamalı. Ve bazen tüm hoyratlıklara inat en yüksek perdeden; 'Ben de varım Ey Hayat!’, diyebilmeli...’ Acaba hep beraber, firesiz, ‘Ben de varım Ey Hayat..!’ diye bağırabilir miyiz?

SU SEVİYESİ DÜŞTÜ

Mevsimler değişti… Neredeyse ‘Yağmur duası’ gibi birçok şehrimizde ‘kar duası’na çıkılacak. Bence az kaldı… Yağmurlardan şikayet ediyoruz ama ‘Susuz Yaz’ filmiyle birlikte, o zamandan bu yana şöyle bir düşünün… Bırakın uzan zamanları geçen yılı anımsayın… ‘Susuz kaldık, kalmak üzereydik…’ Bırakın dereleri, çayları, gölleri, barajlarda bile su kalmamıştı… İzmirliler bilir, yıllar önce yine aynı durumla karşılaşılmış ve yeraltı suları bile çekilmişti. 6 metreden su çıkarılarak bahçeler sulanırken, şimdi 159 metre derinlikler bile su çıkarmaya yetmiyor. Çiftçi, üretici tanıdıklarınız varsa sorun… Hatta pazarda bile öğrenme imkânınız var. İstanbul’da iş şimdilik iyi,,, Balıkesir yolunda hep kenti besleyen sulak alana, göle bakarım… Soranlara ‘Ehhh!’ diye yanıt verebilirim… Yani yazı geçirmez… Peki İzmir’de durum nasıl? İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü, İzmir’in içme suyu ihtiyacını sağlayan Tahtalı, Gördes ve Balçova barajlarındaki su seviyelerinin önceki yıllara oranla düşmesine karşın kısa vadede kentte bir susuzluk tehdidi bulunmadığını açıkladı. Doluluk seviyesi Tahtalı Barajı’nda yüzde 31, Balçova Barajı’nda yüzde 76, Gördes Barajı’nda ise yüzde 13 olarak kayıtlara geçti. 3 barajdaki toplam su miktarı ise 188 milyon metreküp oldu. Bu üç önemli kaynağın dışında kente su sağlayan Ürkmez Barajı yüzde 43, Güzelhisar Barajı yüzde 86 ve Kutlu Aktaş Barajı ise yüzde 41 doluluk oranına sahip. Şunu söyleyeyim, durumun ciddiyetini anlayın: Tahtalı’da 2008’den beri en düşük seviye kayıtlara geçti. Ama içinizi karartmayayım… İZSU yetkilileri şöyle diyor: ‘Barajlarımızda hiç yağış olmasa bile yıl sonuna kadar yetecek su mevcut; ayrıca yer üstü su kaynaklarının yanında kentimizin yer altı su kaynaklarından da faydalanıyoruz. Ancak uzun vadede yaşanabilecek susuzluk tehdidine karşı suyun tasarruflu kullanılması tüm toplumumuz açısından büyük önem taşıyor.’

BİR İŞ VAR!

Daha önce iki kez İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yönetiminde ve sahipliğindeki ‘Eşrefpaşa Hastanesi’nden söz ettim. Birincide, ‘Doktor Başkan, belki de ilk icraatı olarak Eşrefpaşa Hastanesi’nin depremde hasar gören binalarının yenilenmelerini durdurdu!’ dedim. Şaşkınlığımı belirttim. İkinci haberim işe yeni ihalenin yapılacağını ve açıklamanın Başhekim tarafından yapıldığını, böylece ilk haberin bir şekilde tekzip edildiğini, bunun da toplum baskısı ile olabileceği idi. Şimdi üçüncü haber: Eşrefpaşa Hastanesi yönetimi değişti: Başkan Tugay’dan kadroya neşter vuruldu. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, belediye bünyesinde faaliyet gösteren Eşrefpaşa Hastanesi'nde kadro değişikliğine gitme kararı verdi. Başkan Tugay’ın kararıyla Eylül 2023’te göreve başlayan Eşrefpaşa Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Yavuz Uçar, başhekim yardımcıları Gaffar Karadoğan, Filiz Dağ, Bayram Köse, Hastane Müdürü Çiğdem Dalkılınç ve Başhemşire Gülçin Akın ile birlikte görevden alındı. Bu bilgi ‘deprem’ kuvvetinde… Eylül’den bu yana ne kadar zaman geçti? Bunu da bırakalım, Dr. Cemil Tugay Karşıyaka Belediye Başkanlığından İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığına ne zaman geldi? Daha koltuğunu bile ısıtmamıştır. Bence bu olay çok ama çok büyük! Belki de dördüncü yazımızda, perde arkasını, ya da kapalı kapılar arkasında konuşulanları öğrenir, ‘kimin eli kimin cebinde?’ diye bakar ve doğruyu paylaşırız. Umarım, önceden olduğu gibi yine önceden birilerine bir şekilde söz verilmemiştir. Unutmamak lazım, ‘bugün ona, yarın sana! Yağcılar ve ispiyoncular her zaman vardır ve bunları kapıdan atsan, pencereden yine girerler…

ŞİDDET ve İSTİSMAR

Şimdi de Duygu Aymak’a kulak verelim… Duygu Aymak mektubuna ‘Bizim hikâyemiz İzmir Bayındır’da 12 yaşındaki kızımızın öğretmeni F.Ş. tarafından şiddet ve istismar görmesi ile başladı!’ diyerek başlıyor ve anlatıyor. ‘Sonra anladık ki daha önce de başka bir okuldan aynı sebeplerle sürülmüş. Ceza almaması onu daha da cesaretlendirmiş. Şimdi kendisi açığa alındı ve dava sürecinin takipçisiyiz, en ağır cezayı alana kadar peşini bırakmayacağız. Suçlunun en ağır cezayı alması ve eğitim kurumlarının istismarcılardan temizlenmesi için desteğinizi bekliyoruz…’

ÇOCUKLAR SİNDİRİLİYOR

Duygu Aymak Hanım şöyle devam ediyor: ‘En üzücü kısım bize ulaşan çocuklar, sindirilmiş, ailesi ile konuşmaktan korkan, ‘notum düşer ya da namusuma laf gelir!’ kaygısı ile öğretmenlerin davranışlarına göz yuman çocuklarımız… Türkiye’nin her yerinde okulda, gittiği kurumda hatta aile içinde şiddete ve cinsel istismara maruz kalan her çocuğumuzun yanındayız. Gelin siz de bize destek olun eğitim kurumlarımızı bunlardan temizleyelim, gelecek çocuklar onların güvende olması bizim en önemli görevimiz. İstismarcılara ağır yaptırımlar uygulanmasını, tüm kurumlardan temizlenmelerini sağlayalım, yasal düzenlemeler ile insanlarından ‘nasılsa çıkar ben bulaşmayım!’ korkusu ile susmalarını yenelim, gelin düzenlenecek yeni yasalar için, tanıdıklarına güvenen tüm istismarcıların ellerini çocuklarımızın bedeninden çekelim….’ Ben de Duygu Hanım gibi sesleniyorum: ‘Korkmayın çocuklar hepimiz yanınızdayız……’



Bu yazı 777 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Linkedin RSS
YAZARLAR
GAZETEMİZ

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
YUKARI