Bugun...


Celal DEMİR

facebook-paylas
Geldiğimiz son nokta! 28-01-2023
Tarih: 28-01-2023 11:35:00 Güncelleme: 28-01-2023 11:35:00


Gençlerimizin aile birliği inançlarını yerle bir eden,

Süfli yaşantılarını meşrulaştırmak isteyen,

Ayda üç beş erkek değiştirmelerini medyanın bile normal gösterdiği namlı fahişelerimiz her dakika televizyon ekranlarında cirit atıyor ve bu yayınlar reyting yapıp piyasa görüyorsa,

Dünyanın her yerinde yaptıkları iş fahişelik olarak tescil edilmesi gerekirken, medyanın beyaz ‘Matik’i ile yıkanıp normal bir hayat tarzı imiş gibi vatandaşa sunuluyorsa, tehlike kapımızda demektir.

Bir günde boşanıp, 3 günde başka bir sevgili buldu diye her akşam magazin programlarına çıkan ünlü manken ve artizlerimize bakın!..

Kimi dindarların çok sayıda imam nikahlı eşinin olması, sıkılınca kolayca boş ol diyerek boşaması ve imamların nikah kıyarken başka nikah olup olmadığını hiç dikkate almamasına bakın!..

Hele eskiye bir özlem var ki, Allah esirgesin.

Her cadde başında erkekten dönmeler fing atıyor…

Bu kişiler toplum yapısının bozulması nedeniyle Sultan Abdülhamit’e rapor veren Cevdet Paşa’nın ”Sultanım, artık erkekler Frenkler gibi kadınlara meylediyor, erkekliğe meyletmedikleri için ahlak bozuluyor” dediğini hiç düşünmezler mi?

Ayrıca aile yapısının bozulmasında tüketim çılgınlığı ve bu çılgınlığı karşılamaktan çok uzak olan gelir seviyesi de işin tuzu biberi oluyor.

Her evde kavga var artık.

Huzur olmayan evlerde büyüyen çocuklar daha genç yaşta ruhsal hastalıklara müptela oluyorlar...

100 lira için cinayet işleyenlerin,

Güpe gündüz ev ve bürolara girip soygun ve tecavüz yapanların,

Cadde ortasında kap-kaç yaparak cinayet işleyenlerin,

Sizce ruhsal dengeleri yerinde mi?..

Kolaycılık, beleşçilik, hortumculuk, züppelik, saygısızlık, ırza göz koyma, hırsızlık ve de soygunculuk içimize yerleşmiş.

İşte güzel yurdum, Türkiyem bugün bu durumlara sürüklenmiş…

Gününü gün eden siyasetçilerimiz,

Haddini bilmeyen bir medyamız,

Hakkını aramaktan yoksun bir halk topluluğu,

Ve… Sorumsuz bir bürokrasi…

Hepsi iyi ile kötü arasında bocalayıp duruyor…

Bu gidiş hayra alamet değildir.

 

'Nerede bir mağdur varsa orada bir hak gaspı vardır. Orada daha büyük saldırı hazırlıkları vardır' diyerek her mağdurla dayanışma içinde olunmalıdır. Hak arayışları teşvik edilmeli, hak arayanlara omuz verilmelidir.

İnsanlık bunu gerektiriyor, günün kurtarılması, geleceğin korunması bunu gerektiriyor. Yurttaşın ve ülkenin esenliği bu anlayışın yaygın bir tutum olarak benimsenmesinden geçiyor.

Eskiden seçilmiş deneklere yapılan eziyet ve cefa ile toplumun diri kesimlerine gözdağı verilirdi. Şimdi her yurttaşı sindirecek uygulamalar sahne aldı. Karşı koyuş şimdi daha kaçınılmaz, daha yaşamsaldır. Devletin ve toplumun kurumları, kurulları tarumar edilirken, kimse, doğacak büyük yıkımın, büyük enkazın altından 'ben sağ salim kurtulurum' diye düşünmemeli.

Devlet ve siyaset, küçülen büyük dünyada asla boşluk kabul etmez.

 

 



Bu yazı 1353 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Linkedin RSS
YAZARLAR
GAZETEMİZ

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
YUKARI