Gazetemiz yazarlarından Celal Erten, geçtiğimiz günlerde yayınlanan bir yazısında şöyle diyordu:
“Sokakta yürürken rastgele çevirdiğiniz insanlara, İstanbul’un en önemli sorununun ne olduğunu sorun?”
Ardından ekliyordu:
“İnanıyorum ki ‘trafik’ cevabı ilk üçte yer alacaktır.”
Celal Erten doğru bir tespitte bulunuyordu, İstanbul’un en önemli sorunlarından birinin trafik olduğunun altını çizmekle…
Yıllardır süre gelen bu sorun, artık çözüme kavuşturulmalıdır.
Yani böyle gelen böyle gitmemeli, bu konuda gereken adımlar atılmaya başlanmalıdır.
Çünkü kaplumbağa hızındaki trafik, insanları stres küpüne çeviriyor.
Nasıl çevirmesin?
Çoğu zaman, çoğu bölgede vatandaş normalde 30 dakikada ulaşabileceği yere 1 saat 30 dakikada ulaşabiliyor.
Eskiden gidilecek yere daha çabuk gidilebilmesi için paraya kıyılıp taksiye binilirdi.
Şimdi işin taksisi falan kalmadı.
Niye?
Taksi de minibüs ve otobüsten hızlı gidemiyor diye!
Önündeki araçlar hızı artıramıyorsa o nasıl hızlansın?
İstanbul’da yaşayıp da arada bir de olsa görmeyeniniz yoktur sanırım.
Neyi?
İçindeki hastayı hastaneye yetiştirmeye çalışan ambulansın çaldığı ‘canavar düdüğünün’ bile pek fazla işe yaramadığını!