İstanbul'da yaşayan insanlar olarak, neyin israfından kaçınmalıyız?
Suyun.
Niçin?
Önümüzdeki süreçte su sıkıntısı çekmemek için!
Diyeceksiniz ki;
Neden söz ediyorsun?
Diyeceğim ki;
Barajlardaki su seviyesinin iç açıcı olmamasından:
Bu ne demek?
Medyada önceki gün yayınlanan bir haberin aşağıdaki özetini okuyunca anlayacaksınız demek:
"İstanbul'da yağışsız geçen yaz aylarının ardından barajlardaki doluluk oranı düşmeye devam ediyor. Doluluk oranı son 5 yılın en düşük seviyesine inerken, barajlardaki su seviyesi yüzde 40'ın altına düşerek yüzde 39.90 seviyesine indi."
Haberde ne deniliyor?
Doluluk oranı son beş yılın en düşük seviyesini indi deniliyor.
Allah'tan sonbahara girdik ve kış aylarına doğru ilerliyoruz.
Yani, önümüzde mevsim itibariyle yağışlı havalar olacak.
En azından büyük olasılıkla...
Ama bizim yine de tedbirli donanmamızda büyük fayda var.
Tedbirlerden kastımız malum;
Su tüketiminde dikkatli olmak, su israfından kaçınmak.
Yani suyu ihtiyaç kadar kullanmak, çeşmelerden boşa akmasını neden olmamak.
Mesela, traş olurken.
Mesela, arac yıkarken.
Mesula şu, mesela bu...
Unutmayalım ki gereksiz su tüketmek, su israfından kaçınmak keseye de faydalıdır!

*

3'LÜ TEDBİR

Değerli okurlar, sakın ola ki koronavirüs tedbirlerine sıkı sıkıya sarılmayı ihmal etmeyiniz.
Bu şu demek:
Maske, mesafe ve temizlikten taviz yok!
Asla!
Niye?
Sağlıklı yaşamak güzel diye!