Bugun...


Celal Erten

facebook-paylas
Hatıralar! 04-04-2023
Tarih: 04-04-2023 10:43:00 Güncelleme: 04-04-2023 10:43:00


İsteseniz de unutamadığımız nice hatıralarımız vardır.

En keyifli vakit geçirdiğim zamanlar, sahhaf alışverişlerinden sonra aldıklarımı tasnif edip detaylarla ilgilenmektir.

Geçtiğimiz ay yaptığım bir alışveriş sonrası keyif içinde sahhaf’tan aldığım üç dört zarf içindeki yazı, fotoğraf, mektup ve notları incelerken; bir kaç dosya kağıdına el yazısı ile yazılmış günlük harcama listesi dikkatimi çekti. Listede figürasyon harcamaları, stüdyo kirası, negatif film ödemesi, yol ve yemek paraları, tanıtım masrafı, montaj ve seslendirme ödemeleri,  başrol oyuncuları dahil filmde rolü olanlara verilen avanslar ve detaylar yazılıydı. Bu detaylar Sezer GÜVENİRGİL ve Tunç ORAL’ın film şirketine ait çekimi yapılan filmler için tutulan günlük harcama listesiydi.

Yıllar öncesine gittim. 1967 yılı olmalıydı; Kağıthane Profilo Anadolu Meslek Lisesinin önündeki, şimdi otobüs durakları olan bölge tekfur sarayı harabeleri ile doluydu ve çocukluğumuzun oyun alanıydı. Harabelerin önündeki geniş yeşil alan mahalle maçlarımızın vazgeçilmeziydi. Hatırladığım kadarıyla ne kadar dikkat etsek de, oyun alanımız olan yeşilliğe kadar yayılan, Profilo Okulunun bulunduğu yerdeki Cam Fabrikasının atıkları, her oyunumuzun sonunda bir iki arkadaşımızın yaralanmasına sebep olurdu.

Bir mahalle maçı için yeşil alana doğru gittiğimizde, tekfur sarayı harabeleri, yeşil alan ve cam fabrikasına kadar olan bölgede gördüğümüz olağan dışı bir kalabalık, farklı bir gün yaşayacağımızı haber verir gibiydi. Kalabalığa yaklaştığımızda ilk olarak at üzerinde prova yapan Cüneyt ARKIN’ı tanıdım. Asıl adının Fahrettin CÜREKLİBATUR ve tıp fakültesi mezunu bir doktor olduğunu yılllar sonra öğreneceğim Cüneyt ARKIN, atının üzerinde bizim her hafta gol atmak için yorulduğumuz yeşilliklerde, bizans askerinin hakkından gelmek için kılıcıyla turlamaktaydı. Çekim için hazırlanan set ekibine yaklaştığımızda, prenses kadar güzel bir hanımefendi ben buradayım, bırakın at üzerinde koşturan maceraperesti der gibiydi. Setin merkezinde oturan güzeller güzeli hanımefendi Sezer GÜVENİRGİL ve tarihi kostümler içinde onlarca figüranla ortalık panayır yeri gibiydi. Rüyadaydım sanki, hayal perdesinde seyrettiğim artistler dokunabileceğim kadar yakınımda ve sahiciydi. Malkoçoğlu Krallara Karşı filmi çekilmekteydi ve çocuk dünyamla sinemanın içine bu kadar gireceğimi hayal edememiştim.

Çocukluğumun kahramanları Karaoğlan,  Tarkan, Battal Gazi, Akbulut ve niceleri, çekimine şahit olduğum filmle birlikte her macerasına beni de götürmeye başlamıştı sanki. Yılmaz GÜNEY’in Benim Adım Kerim filminden sonra aylarca adım Kerim oluyor, Tamer YİĞİT filmlerinden sonra Ringo ‘ya terfi ediyordum. Maçların dışındaki oyunlarımızda tüm mahalle tahta kılıç ve tabancalarımızla Malkoçoğlu ya da Zorro oluyorduk. Her filminde bir yumruğuyla en az üç kabadayı haklayan Yılmaz GÜNEY, Umut filminde Amerikalı zenci asker karşısında aciz kalınca filmden haftalar sonra bile hayal kırıklığımız devam ediyordu.

Sinema sevgisini başlatan günlerimizi hatırlamaya neden olan değerli sanatçımız, güzel kadın Sezer GÜVENİRGİL hanımefendiye, filmlerinde sahici olma adına dublör kullanmayan ve neredeyse vücudunda hasar görmemiş yer kalmayan duayen sanatçımız Cüneyt ARKIN beyefendiyi rahmetle anarken, 106. Yılda Türk Sinemasına emeği geçenleri şükranla anıyor ve selamlıyorum.

                            



Bu yazı 1068 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Linkedin RSS
YAZARLAR
GAZETEMİZ

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
YUKARI