Bugun...


Yaşar EYİCE

facebook-paylas
SANKİ BİLMİYORLARDI!
Tarih: 28-04-2024 00:24:00 Güncelleme: 28-04-2024 00:24:00


Yönetimleri değişen belediyelerde, binalara büyük bez afişler asılıyor. Önceki yönetimlerin bıraktıkları borçlar halka duyuruluyor. Güzel bir uygulama… Ama; Önemli olan, hizmet! Önce belediye başkan aday adayları arasından, sonra da diğer partilerin adayları arasından sıyrılarak, daha fazla oy alarak belediye başkanı seçilen ‘sıkıntıları, borçları, karşılaşacağı olumsuzlukları falan’ bilmiyorlar mıydı? Geçin bunları… Sorunlar nasıl aşılır? Bunları yaşama geçirin… Yapılan doğru… Önce gelir gider tablosu ele alınır. Sonra personel listeleri incelenir… Eksik ve fazlalıklar ortaya çıkar… ‘Tebrik faslı’ biter bitmez, bence o bez afişler de indirilip, ‘Yapılacaklar’ halka duyurulmalıdır… Yarına, güzel, aydınlık, ferah, bolluk içinde, bereketli günlere gidilmeli… Öncelikle her mahalledeki kreş ve anaokulları sorunu çözülmelidir. Zor bir iş değil… Mahalle esnafı ve durumu iyi olanlar da destek verebilir… Böylece çocuklar ‘gerici’, ‘aldatıcı’, daha doğrusu algı yaratıcı kişilerin ellerinden kurtarılır. ‘Devlet’ olarak kabul ettiğimiz Belediyeler sayesinde ‘resmi’ bir şekilde çocuklar güvenli ellere teslim edilmiş olur… Atatürkçü nesiller yetiştirilmiş, bazı tarikatların ellerine daha filiz iken düşmemiş oldukları gibi, anne ve babalar da huzur içinde işlerine giderler. Yavruları emin ellerde olacaktır. Eldeki tüm imkânlar çocuklarımız için kullanılmış olur. Halk hareketi de böylece belediyeler tarafından yaşama hızla geçirilmiş olur. Daha önceki birkaç göstermelik ve belli kişileri için özellikle yapılmış ana okulu ve kreşleri saymaya değer bile bulmuyorum. Önemli olan sıradan, sadece seçim zamanı oyları dışında düşünülmeyen resmi yerler dışında çalışan anne ve babalar, yani torpili olmayan sıradan insanlarımızın düşünülmesini diliyorum.
KEYFİMİZİ KAÇIRDI
Tüylerimizi ürperten bir haber şöyle: Bilimsel rapora göre; İzmir’in AKP’den CHP’ye geçen uzak ilçelerinden Kiraz’da, yeraltı suları, olması gerekenin yüzlerce kat üstünde toksik metal içeriyor Uzmanlar, yüksek toksik metalin sulama, hayvancılık, süt ve gıda endüstrilerinde keyfi kullanımının kanserden tiroid tümörlerine çok sayıda hastalığa yol açtığını vurguluyor. Meyve-sebze üretiminin yanında patates, pamuk, tütün, mısır, zeytin, incir, kestane gibi tarımsal ürünlerin yetiştirildiği, seracılık ve hayvancılığın yapıldığı Kiraz ilçesinin yeraltı suyundaki toksik metal kirliliği Doç. Dr. Melis Somay Altaş’ın yürüttüğü bilimsel araştırma ile belirlendi. Yüksek toksik metal kirliliğinin sulama ve hayvancılık, süt ve gıda endüstrilerinde keyfi kullanımının insan sağlığını tehlikeye atan kanser, endokrin bozucular, tüberküloz, tiroid tümörleri, guatr, nörolojik ve kardiyovasküler hastalıklara yol açtığına dikkat çekildi. Bilimsel çalışma, terk edilmiş bir madenin çevresinde yapıldı. Hani ‘madenlerin gerekliliğinden’ söz edenler var ya, onlara bu haberi ithaf ediyorum.
İZMİR’E TEHDİT
Yıllardır yazılıp çiziliyor; İzmir’in Aliağa ilçesi ‘Savaş atıklarının çöplüğü mü?’ diye… Alağa’daki ‘Gemi Söküm’ tesislerinin, İzmir’e tehdit olduğunu savunanlar da var. Yıllar önce birkaç kez gitmiş, röportajlar yapmıştım. Bu işin uzman işçileri Asya ülkelerinden getirtiliyordu… Yani bir Türk varsa, 10 Asyalı çalışıyor, hem de çok yüksek ücret alıyorlardı. Şimdiki durumu bilmiyorum… Belki de onların yerlerine Suriyeliler almıştır. Çünkü; Avrupa’dan verilen maddi destek içeren anlaşmalarda mutlaka ‘Yabancı işçi, Suriyeli ya da Afrikalı ve Asyalı’ çalıştırma şartı bulunuyor. Nedeni basit; Avrupa yabancı sığınmacıları, kaçakları, göçmenleri böylece önlemek istiyor. İddiaya göre; Aliağa’ya söküm için gelen gemilerin isimleri değişiyor ama yarattıkları tehlikeler kesinlikle değişmiyor. Konunun tekrar kızışması; İtalyan donanmasına ait, hurdaya çıkan, savaş gemileri, denizaltılar, fırkateynler Aliağa’ya getirilip sökülüyor, olması. Halkın tabiriyle jilet oluyor. Ama eski yapı oldukları için asbest ve sağlığa zararlı kimyasallar içeriyorlar, özetle. Bu nedenle de Asya ülkelerindeki, çok daha büyük ve donanımlı gemi söküm merkezleri de bu, tehlike saçan gemileri çok daha büyük paralara rağmen, yanlarına bile sokmuyorlar.
AMAN AMAN!...
Merkezi Aliağa’da olan Gemi Geri Dönüşüm Sanayicileri Derneği var. Başkanı da Kamil Önal adında bir girişimci. Anımsıyorum, daha önceki yıllarda da benzer olaylarda açıklamalar yapmış, sadece ben ve bir iki medya kuruluşu bunlara ‘söz hakkı’ vermişti. Yine suçlamalar yapan, Gemi Geri Dönüşüm Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Önal şöyle diyor: ‘Son günlerde bazı basın yayın organlarında sektörümüzle ilgili habercilik ettiğine uymayan yayınlar yapıldığı muşahade edilmiştir. Bilgi eksikliği yahut maksatlı olduğunu düşündüğümüz bu ve benzeri haberlerin tekrar etmemesi temennimizdir. Tesislerimizde, insan sağlığını etkileyecek ve çevreyi tehdit edecek başta Asbest olmak üzere her türlü atık süreçlerinde ilgili yasal mevzuatlara titizlikle uyulmaktadır. Ülkemiz ekonomisine büyük katkısı olan sektörümüzün yan sanayisi ile birlikte binlerce insanı istihdam ettiği unutulmamalıdır.’ 15- 20 yıl önce böyle açıklama yapanları ‘Aba altından sopa gösteriyor’ şeklinde yorumlardık. Yine ilk çalışma izni verildiğinde rahatça girilip söyleşiler yapılırdı. Şimdi kapısından bile geçmenize izin veriliyor mu, bilmiyorum. Acaba bilgi almak için bir yetkili bulunuyor mu, onu da bilmiyorum… Kağıt üzerine yazmak kolay önemli olan bunların yaşama geçirilmesi… Demek ki, o kadar uzman, hatta Büyükşehir Belediye Başkanı bile ‘yalan’ söylüyor, gemi sökümüyle ilgilenen sanayiciler doğru söylüyor. Ben bunu çıkardım. Çünkü medya mensupları, haberciler herhalde akıllarından geçenleri yazmıyorlar, uzmanlar da bilimden uzaklar!

 



Bu yazı 412 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Linkedin RSS
YAZARLAR
GAZETEMİZ

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
YUKARI